09 Haziran 2008

GEZELİM TADALIM GÖRELİM

Bu hafta sonunda Burhaniye ve Ayvalık civarındaydık. Asıl amacımız Burhaniye sahilinde veya Ören’de bir ev tutmaktı. Ancak, maalesef gönlüme göre bir ev bulmam mümkün olamadı. Tek beğendiğim evin nefis bir taraçası olmasına rağmen balkon kenarları çok alçak olduğundan kabus görmektense uyanık yatmak evladır deyip bu işten vazgeçtim. Ancak hayallerim henüz bitmedi. Umut dünyası işte.


Yonca pansiyondaki odamızdan manzara

Bu koşuşturma arasında ise biraz gezindik. Cunda’da patrica plajlarını ve ayışığı manastırını ziyaret ettik. İsmi çok romantik olduğundan kısada olsa mutlaka görmem gerekiyordu.Şöyle bir bakıp geri döndüm. Ayrıntılarıyla ilgilenemedim.Etüd çalışmasını daha sonra en kısa zamanda yapacağım.

Ayna ve bekçisi

Cumartesi akşamı Ayvalık ve Cunda adasında turladık. Yemek yemek için eşimin daha önce gidip denediği ve ballandıra ballandıra anlattığı Ayna Restaurantı tercih ettik. Restaurant dediğime bakmayın aslında kendilerini kartvizitte “Ayna yeme içme oturma yeri” olarak tarif etmişler ve çok da iyi etmişler aslında. Burası Nihal ve Ezgi hanımların birlikte işlettikleri bir mekan. Yemekler Nihal hanım’ın tatlılar ise Ezgi Hanımın marifetli parmaklarından çıkma olup burası aslında bir aile (anne-kız) işletmesi Belki sıcaklığı da oradan kaynaklanıyordur.



Butik şekilde döşenmiş bu sevimli mekan da çok şık döşenmiş masa ve koltuklar bizi karşıladı. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bu lokantada servisimize bakan Ezgi hanımdan seçtikleri müziklere kadar her şey beni çok rahatlattı. Bize çok huzurlu bir akşam yaşatmalarının yanı sıra hazırlayıp ikram ettikleri yemeklerle hem karnımızı hem gözümüzü doyurdular.



Başlangıç olarak kaşarlı domates çorbası tercih ettik. Çorbalarımızdan önce hafifçe kızartılmış köy ekmeği ile birlikte nar ekşili sızma zeytinyağı ikramı nefisti. Benim gibi hem egeli hemde zeytinci kökenleri olunca insanın zeytinyağına hayır demesi çok zor oluyor doğrusu.




Oğluma getirilen limonata harikaydı. Kontrolden geçirilip Ok işareti verilmiştir küçük bey tarafından . Şekeri az, nane ve limon kokulu bu içeceği mutlaka tavsiye ederim. Hatta bu fotoğraf oğlumun marifeti olup en ufak bir değişiklik yapılmadan gönderilmektedir.




Ben yemek olarak cevizli tereyağlı ev eriştesini tercih ederken eşimde fener ve akya balıklarından yapılmış Balık Sahanaki yi tercih etti. Yemeklerin her ikisinide tattım ve nefistiler.
Ana öğün yanına balzamik sirkeli keçi peynirli salata da çok iyi gitti doğrusu.


keçi peynirli ve balzamik sirkeli Ege salatası



Akya ve fener balığından mükellef bir yemek Balık Sahanaki


Tatlı olarak aldığımız sakızlı muhallebi ve şeftalili cheesecake ise inanılmaz lezzetliydi. Ben her ne kadar cheesecake tercih etmiş olsamda tadına baktığım dondurma eşliğinde ikram edilen sakızlı muhallebide çok lezzetliydi. İkinci gidişte tekrar tadına bakılmak üzere bir yere not edildi.


şeftalili cheese cake
sakızlı muhallebi

Özellikle yemeğimizin üzerine içtiğimiz ev yapımı mürver agacı çiçeğinden yapılmış olan likör ise uffff. Nasıl desem bundan sonra Ayna’ya sadece mürver çiçeği likörü içmek için bile uğrayabilirim. Kokusu ve tadı muhteşemdi. Mutlaka gidin. Pişman olmayacaksınız. Benden beş yıldız bu mekana.
Son olarak da her ne kadar resimlemeyi becerememişde olsam aslında bu jelatin içinde görümüş olduğunuz şey porselen bir buzdolabı süsü olmayıp yemeye kıyamayacağınız kadar güzel görünen bir bisküvidir efendim.

Oylum Özmen