28 Mayıs 2009

PRİENNE


01 Parça 1.wma -


Güzel bir mayıs sabahı İzmir’den Söke yoluna çıkarak Prienne vardık.

Prienne meraklısı için batı Anadolu'daki yerleşim yerlerinden en ilgi çekisi. Kalıntılar çok iyi korunmuş ve gezilmesi oldukça rahat bir şehir. Tüm dünyadan meraklılarını çeken bir mimarlık harikası. Athena tapınağının tiyatrosunun güzelliğini anlatılamaz. Efes’e yaklaşık uzaklığı 100 km ve Menderes nehrinin 10 km kadar yakınında yer almasına rağmen nehrin alüvyonu nedeniyle şimdi kilometrelerce kara içerisinde yer almaktadır. Athena ya adanmış bir şehir burası.

Şehrin kapısında sizi uzun bir tırmanış bekler.Merdivenleri aşmak kolay değildir. Ama bu savaşı kazandığınız zaman ödülünüz hiç de küçümsenecek gibi değil. Muhteşem Athena tapınağında nehrin menderesler çizerek ufka doğru ilerlediği harika panoramayı doya doya seyredebilirsiniz. Öyle bir duygu yakalar ki sizi oracığa çöküp Güneş'in batışını izleyerek günü yatırıp şehre öyle veda etmek istersiniz. Athena tapınağının ihtişamından ise fanilerin etkilenmemesine imkan yok.

Bu muhteşem tapınak, dünyanın yedi harikasından biri olan Mauseleum'un da mimarı olan Karialı Pytheos'un eseridir.

Şehri bu kadar özle kılan şeylerden biride döneminin büyük düşünürlerinden Bias ı yetiştirmiş olmasıdır.

Ayrıca modern mimarinin baş tacıdır.Şehrin genişlikleri aynı olan altı anayolu ve bunları dik açıyla kesen 15 tali yolu vardır.Şehirdeki tüm kavşakları arasındaki mesafe aynı.Şehir tam 80 eşit alanlı bloga ayrılmış.Her blokta sekiz ev yer almakta.Ayrıca şehri gezerken temiz su ve kanalizasyon yapıları ve her yerdeki özenli işçilik fark edilmeyecek gibi değil.

Anlattıkça anlatası gelen iyon şehirlerinin en güzel örneklerinden olan Manhattan ın binlerce yıl önce tasarlandığı bu şehri mutlaka görmelisiniz.

Şehirden çıkınca sizleri tatlı bir yorgunluk saracak elbette. Biraz dinlenip üşenmeden Karina’ya giderek kendinizi balıkla ödüllendirin. Denizin kıyısında yolun bittiği yerde bu minik koy. Bir tanecik lokantası ve balıkçılarının ağlarını ördüğü sakin huzurlu bir plajı var.

Bu ilginç yerin en önemli özelliği Çipuraların yumurta bıraktığı alan olması.Yer altı kaynak suları denize karıştığı mekanda palmiyeler, tembel kayıklar, çocukların oyun arkadaşı ördekler ve tatlı bir imbat sizi bekliyor olacak. Deniz sığ ve mavinin tüm tonları süprizlerini sunacak.Üstelik size yolculukta arkadaşlık edecek olan sazlıklar ve panorama hiçde küçümsenecek gibi değil. Mevsiminde giderseniz kaya oyuklarında toplanmayı bekleyen deniz börülcesi ve kaya koruğu demetleri de ekstra bonus olarak yanınıza kar kalacaktır.

Mutlaka gidin.