30 Nisan 2007

LAHANALI PİLAV




Çok hoş bir Girit yemeği.Biliyorsunuz bugünlerde Girit mutfağı çok popüler oldu.Bende fırsat buldukça deniyor ve paylaşmaya çalışıyorum. Bana ait ufak tefek eklemelerde var.Ayrıca yapımını da biraz değiştirdim. Bu pilavı sıcak ve soğuk tüketebilirsiniz. Ancak soğuk olarak tüketmek niyetinde iseniz pilavınıza bir tatlı kaşığı kadar şeker ilave edebilirsiniz.Bu şekliyle de nefis oluyor.

Malzemeler

1 küçük lahana
2-3 adet taze soğan yada bir adet kuru soğan
½ kg domates
½ bardak zeytinyağı
2 bardak pirinç
4 bardak su
1 kahve kaşığı kuru nane (tepeleme)
tuz
karabiber

Hazırlanması
İnce kıyılmış soğan ve lahanaları yağda kavurun.
Rendelenmiş domatesi ekleyin ve kaynatın.
Pirinç,su,tuz karabiber ve naneyi ekleyin.
Ağır ateşte suyunu tamamen çekinceye kadar pişirin.

Afiyet Olsun

Kaynak:Cretan Cooking

26 Nisan 2007

YEŞİL MERCİMEKLİ ISPANAK

YEŞİL MERCİMEKLİ ISPANAK

Çocuklara ıspanak yedirmek bazen zor olabilir. Benim oğlumun deyişiyle "sevmiyorum ama çöpe gitmesin diye mecburen yiyorum". Dört buçukta bir bıdığa bu eziyeti yapmak pek de içime sindi sayılmaz. Yeşil mercimekle denedim bu yemeği ve çok lezzetli oldu. Vallahi ben sevdim. Oğluşum ise severek mi yedi yoksa çöpe gitmesin mi diye yedi bilemiyorum. Ama sonuçta hepsini yedi. Üstelik sebze ve azotlu proteinlerin bir arada tüketilmesi imkanıda doğdu. Her hafta en az üç kere bakliyat tüketmeliyiz. Bunuda unutmamak gerekiyor.




Malzemeler

½ kg temizlenmiş ıspanak
1 çay bardağı yeşil mercimek-haşlanmış
1 adet kuru soğan
1-2 adet patates
1 yemek kaşığı tepeleme salça
1-2 domates istenirse
zeytinyağı

Hazırlanması

Soğanı ince kıyın ve yağda kavurun.Salçayı yağda çevirdikten sonra isterseniz domatesi ekleyin.Suyunu çektikten sonra ıspanağı,patatesi, yeşil mercimeği ve tuzu ekleyin.Gerekirse bir fincan kadar su ilave edebilirsiniz.

Afiyet Olsun

20 Nisan 2007

MALATYADA AKAN KAN...FAŞİST ÜRETMEYE DEVAM...


Linç etmeyi kutsamış bir toplum olduk.
Bizi bölmek,parçalamak,işgal etmek ,değiştirmek isteyenlere karşı milli ve dini bir mücadelenin acımasız cellatlarını doğuruyor artık analar.
Polat Alemdar'lar iş başında ve kendi hukuklarını uyguluyorlar,acımasızca.
Ne kadar merkezi,ne kadar tek elden yürütülüyor tartışılır.
Ancak tartışılmayacak bir tek şey var : bu toplum muhtevasında faşist üreten bir maya taşıyor artık.Bunun zemini kısa sayılmayacak bir süreç içerisinde olgunlaştı ve gittikçe kabarıyor.


************************************************


Koro hep bir ağızdan ‘’Türkiye üzerine oyunlar oynanıyor’’ şarkısını söylemeye başlıyacak hemen.
Suçluyu hemen öteleyecek,uzaklaştırılacak kendisinden.
Bu kanlı suda nasıl oluyorsa cümleten arınılacak...
İslamcı kesimler provakasyon diyecekler bu işe.
Kemalist-ulusalcı cepheden olayın şeriat kalkışması olduğu yorumları gelecek.
Milliyetçiler üzerlerine alınmayacak dinciler yaptı diyecekler.
Sonra ‘’ama’’lar başlayacak hemen.
Ama onlarda Hıristiyanlık Propagandası yapıyormuş gibisinden suçu hafifletmeye yönelik yorumlar gelecek.
Şiddeti kınar gibi yapıp değirmene su taşımaya devam edecekler.


************************************************************


Milliyetçi ve dinci gerek fiziksel,gerek düşünsel şiddet ülkemizin bir numaralı sorunudur.
Bunlar birbiri ile içiçe, homojenleşmeye daima müsait yapıdalar.
İslami söylem (istisnaları olmakla birlikte) milliyetçi etki altında ‘’refleks!’’ işler yapmaya daima hazır, ciddi bir potansiyel taşıyor.
Kahramanmaraş ve Çorum katliamları bunun açık örneklerinden.
Unutmayalım Sivas Madımak Oteli önünde toplanan kana susamış kalabalık cehennem ateşini yakarken bir yandan da Türk bayrakları ile milliyetçi sloganlar atıyordu.
İslam'ın sünni yorumunu öne çıkartan kesimler ile milliyetçi şiddet ,bahsi geçen muhtevanın oluşumunda başat bir rol oynamakta.


**********************************************************************


Evet bu suça ortak olmamak için bir arada yaşamanın biricik kuralını ‘’yaşama hakkını’’ savunmak gerekiyor.
Unutmayalım bu insanlar silahlı çatışmada,birisini öldürmeye çalışırken ölmüyorlar.
Bu insanlar kitap sattığı için öldürülüyorlar...Hrant gibi hem kimliğini hem yurdunu sevdiği için öldürülüyorlar...
Azınlık ,papaz ve ‘’O’’ olduğu için öldürülüyorlar.%99’u islamcılık ve milliyetçilik gibi ‘’doğal refleks!’’e sahip bir ülkede %1 oldukları için öldürülüyorlar.


*******************************************************************


Bu tabloya bakıp kendine malzeme çıkartma cehaletini değil, nerede hata yapıyorum deme erdemini gösterebilecek kaç kişi var içimizde.
Bu cehaletle ‘’cennetlik’’ olduğunu düşünenlerin oranı nedir sizce?


CHE (NAM-I DİĞER PALA REMZİYE)


UĞUR




''...Uğur Kaymaz’ın sağ ve sol eline 4 adet, vücudunun sırt bölgesinden 9 adet olmak üzere toplam 13 adet merminin isabet ettiği, bunlardan 9 (dokuz) tanesinin yakın mesafeden (50 cm.nin altında) yapılan atışlarla oluştuğu ve vücutta barut izlerinin olduğu...


''Uğur Kaymaz 12 yaşında ,ilkokul 5.sınıf öğrencisi.


12 yaşında ,13 kurşun yemiş göçmüş gitmiş bu dünyadan çocuk yaşında.


Çocuklara yönelik cinsel istismara ne derece hassas davranıyorsak 12 yaşında ,13 kurşun yiyen bir çocuk için çok daha fazlasıyla hassas olmalıydık.


Olduk mu sizce?Bakın Sabah gazetesinde o dönem konuyla ilgili bir haberi aktaralım.


Yazıyı yerinde görmek isterseniz: http://www.sabah.com.tr/2004/12/02/gnd101.html adresinde bulabilirsiniz.


''Polis müdürü açığa alındıKızıltepe'de 12 yaşındaki çocuğun terörist diye öldürülmesini soruşturan müfettişler Mardin Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Dönmez ve üç polisin açığa alınmasını istedi. Bakan Aksu da bunu kabul etti.


Kızıltepe tespiti: Çatışma olmamış


TBMM İnsan Hakları Komisyonu adına inceleme yapan CHP'li Güler, "Çatışma bulgularına rastlamadık. Duvarda, kamyonda kurşun yok" dedi.


Mardin'in Kızıltepe ilçesinde güvenlik görevlilerinin gerçekleştirdiği operasyon sırasında 'terörist' denilerek öldürülen, kamyon şoförü Ahmet Kaymaz ile ilköğretim 5'inci sınıf öğrencisi olan oğlu Uğur Kaymaz olayı ile ilgili sırlar aydınlanıyor. Olay yerinde inceleme yapan TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun CHP'li üyesi Mersin Milletvekili Hüseyin Güler, "Çatışmaya dair bir bulguya rastlamadık. Evin etrafında, duvarlarda, kamyonda kurşun bulamadık" dedi. Milletvekillerini en çok 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ın öldürüldükten sonra yerdeki yatış biçimi şaşırttı. "Sırtından kurşun yemiş" diyen Güler, çocuğun açık elinde Kalaşnikof var diyerek, olaya çatışma süsü verilmesi için bir mizansen uygulanma ihtimaline dikkat çekti. AKP'den Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu ile CHP'den Hüseyin Güler'den oluşan İnsan Hakları komisyonu heyeti, Kızıltepe'deki incelemelerini tamamlayarak dün akşam saatlerinde Ankara'ya döndü.


TERLİKLE TERÖR OLUR MU?


Üyeler olayla ilgili izlenimlerini bir rapor haline getirerek Komisyon'a verecek. Raporu ile ilgili açıklama yapan CHP'li Hüseyin Güler, yargının hızlı biçimde çalışmasını gerektiğini belirterek "12 yaşındaki bir çocuk nasıl terörist olur. 12 yaşındaki bir çocuk nasıl silah eğitimi alabilir. Baba onu ölüme nasıl götürür" dedi. Güler, baba ve oğulun operasyonunyapıldığı gün üzerinde bulunan kıyafetlerin " günlük" giysiler olduğuna da dikkat çekerek, "Çatışmada çocuğun ayağında bir sandalet bağlı, babada da terlik gibi ayakkabı. Soru işaretleri var. Emniyet'in çatışma diye ifadesi var. Terlikler teyit edildi. Giyim tarzları normal. Yolculuk hazırlığı için eşyayı koymaya gidiyor. Yemek sofrada bekliyor. Kamyonda çatışma izi yok." Komisyon üyeleri, Uğur Kaymaz'ın günlük eğitimine devam eden bir öğrenci olduğu, babanın ise ölümünden iki gün önce Silopi Sınır Kapısı'nda mağduriyetlerinin giderilmesi için İnsan Hakları Derneği'ne başvurduğu bulunduğu bilgilerine ulaştı. Hüseyin Güler, "Meclis olayın üzerine gidecek, ancak geride kalan anne, üç çocuk ve babaannenin toplumsal yarası nasıl sarılacak onu merak ediyoruz" dedi.


AKP'Lİ DE İNANMADI


AKP Batman Milletvekili Nezir Nasıroğlu da, "Ben, orada bir çatışma olduğuna inanmıyorum" dedi. "Ortada 12 yaşındaki bir çocuk var . Bu çocuk çatışmaya girebilir mi" diye soran Nasıroğlu, yaşananları 'sevimsiz tablo' olarak değerlendirdi. Nasıroğlu, "Baba, İskenderun'dan mazot alıp Irak'a taşıyormuş. Keşke, bu ailenin perişan görüntüsünü hiç görmemiş olsaydık, Keşke böyle bir olay için Mardin'e hiç gelmeseydik" diye konuştu''


Dün sonuçlandı mahkeme ve beraat etti yargılanan sanıklar.


Yeteri kadar hassas davranamadık ne yazık...


Bu çocuklar bizim çocuklarımız.


''O''tarafın çocukları değil.


Çocukların tarafı olmaz.


Yeteri kadar hassas davranamadık...


12 yaşına 13 kurşun yiyen bu minicik bedene el sallıyorum buradan.


Küçük Uğur ben seni seviyorum,tüm çocukları sevdiğim gibi ve inanıyorum ki seni seven düşündüğünden çok fazla insan var dünyada.


Sen yattığın yerde rahat uyu.


Uykusu kaçması gereken biri varsa o bizleriz.


Koşuyor altı yaşında bir oğlan,

Uçurtması geçiyor ağaçlardan,

Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.

Çocuklara kıymayın efendiler.

Bulutlar adam öldürmesin. N.H

CHE (PALA REMZİYE)

19 Nisan 2007

TAVUKLU BRÜKSEL LAHANASI


MALZEMESİ

1/2 kg brüksel lahanası ayıklanmış yıkanmış ve boylamasına ikiye kesilmiş
1 adet kuru soğan veya 3-4 adet taze soğan-yemeklik olarak hazırlanmış
1 adet kemiksiz tavuk göğsü- küçük kuşbaşı hazırlanmış
1 adet havuç-temizlenip yıkandıktan sonra küp küp kesilmiş
1 adet patates-temizlenip soyulduktan sonra küp küp kesilmiş
1 yemek kaşığı salça
zeytinyağı
1-2 bardak tavuk suyu-sebze suyu veya sade su
tuz

HAZIRLANMASI

Soğanlarla birlikte havuçları ve tavuğu zeytinyağında tavuklar suyunu çekip havuçlar yumuşayana kadar kavurun.

Salçayı ilave edip çevirin.

Patates ve brokkoliyi ilave edip tavuk suyunu ekleyelim.Tavuk suyunun yemeği bir pamak kadar geçmesi yeterli.Azalırsa tekrar ilave edilebilir.

Tuzunu ilave edip kısık ateşte patatesler ve havuçları yumuşayıncaya kadar pişirelim.

AFİYET OLSUN

Oylum ÖZMEN

14 Nisan 2007

LALANGA


Bu tatlının adını yaşlılardan çok duyardım.''Ahh ahh'' derlerdi eskiler ''şimdi şöyle bir lalangı (öyle der bizimkiler lalanga olarak kullanılmaz) yapacaktık. Üzerine de soğuk bir koruk şerbeti.'' Ama ben lalanga nın nasıl bir şey olduğunu gözümde hiç canlandıramazdım. Engin Akın ve Mirsini Lamabarki'nin Türk-Yunan Mutfağı isimli yemek kitabında bulunca dayanamadım ve hemen yaptım. Lokma'ya benziyor ancak mayalı hamur değil. Yapımı daha kolay. Hamuru piştikten sonra daha tok oluyor. Üstelik kesinlikle daha lezzetli denemenizi tavsiye ediyorum.A yrıca bu bahsettiğim kitap geleneksel Ege yemekleri ve mutfak kültürü üzerine önemli bir kaynak. Meraklısının elinde bulunmasında fayda var. Yalnız lalanga Ege'de bir çok yerde şuruba atılmadan şeker veya bala bulanarak da tüketilmektedir. Her iki şekilde de lezzetli bir tatlı.

Malzemeler

3 yumurta
1 bardak su
1.1/2 bardak kadar kepekli un
1 kahve kaşığı tuz

Şerbeti için
2 bardak şeker
2 bardak su
3-4 damla limon

Hazırlanması

Şerbetinizi hazırlayın ve soğutun.

Yumurta,un,tuz ve suyu çırpın. Pürüzsüz krep hamuru kıvamında bir hamur olmalı. Ben un olarak hazır satılan kepekli unlardan kullandım. Çok hoş bir lezzet verdi. Tavsiye ederim. Ancak beyaz un da lullanabilirsiniz elbette.

Bol sıvı yağı dumanı tütercesine kızdırdıktan sonra altını kısın ve kaşıkla yağa hamuru dökün. Arasıra karıştırarak yada tavayı sallayarak kabarmasını sağlayın. Ocağın altı kısık olmalı ki bu yoğun hamurun içi de güzelce pişsin.

Kızaran hamurlarınızı yağdan alıp hemen soğuk şerbete atın. Beş dakika kadar bekledikten sonra şerbetten alıp servis tabağına aktarın.

Afiyet Olsun.

10 Nisan 2007

PORTAKALLI KURABİYE


Portakallı kurabiye isimli yazımdan sonra arkadaşlardan bazıları arayıp böyle bir kurabiye var mı gerçekten tarifi nedir diye sordular.Elbette var.İşte buyrun tarifi:

MALZEMELER

1 büyük portakal
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı tereyağı yada margarin
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
Alabildigince un
1/2-1 su bardağı iri çekilmiş iç ceviz

HAZIRLANMASI

Portakalı rendeleyin ve şekerle birlikte iyice ovun.

Yumurta sarısı, kabartma tozu, ve aldığı kadar unla yumuşak bir hamur hazırlayın.

Kalıpla veya elinizle şekillendirdikten sonra önce yumurta akına sonra şekere ve cevize bulayın.

Önceden ısıtılmış orta hararetli fırında pişirin.Çok kızarmasını beklemeyin.Beyazlayınca yada çok hafif pembeleşince fırından alın.Sıcakken yumuşak ama soğudukça kıvamı gelen bir kurabiyedir bu.

Afiyet Olsun

01 Nisan 2007

SOSYETE MANTISI

Bizim evde çok sevilir. Özellikle eşim bayılır. Misafire sunmak içinde hem kolay hem lezzetli. Ben bazen çokça hazırlayıp pişirdikten sonra derin dondurucuya koyuyorum. Sonra istediğim zaman çıkartıp ısıtıyor ve sunuyorum. Dediğim gibi oldukça rağbet gören bir lezzettir bizim evde sosyete mantısı.

Malasef size foto sunamıyorum.Fotoğraf makinası kaybından dolayı.:((

MALZEMELER

· 2 adet yufka
· 250-300 gr kadar kıyma
· 1 adet patates
· 1 adet kuru soğan
· ½ bardak su
· 1 kahve kaşığı tuz
· 1 kahve kaşığı karabiber
· 1 kahve kaşığı kırmızı biber(dilerseniz)

Sosu için

1 çay bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı su
1 yumurta
1 çay bardağı yağ (kıymanız yağlı ise yağ miktarını azaltın)

Ayrıca

½ kg yoğurt
dilediğiniz kadar sarımsak
1 yemek kaşığı domates salçası
½ yemek kaşığı biber salçası
1-2 çay bardağı kadar su
1.1/2 tatlı kaşığı kadar nane

HAZIRLANMASI

Yufkaları dörde bölerek 8 adet üçgen elde edin.

Sosunuzu çırparak hazırlayın.Yumurtanın iyice homojenize olmasını sağlayın. Çırpma teliyle bu işlem çok rahat olacaktır.

Patatesi ve soğanı rendeleyin. Kıymayla birlikte tüm malzemeleri karıştırın.

Harcınızı ½ bardak su ilavesiyle ve tahta kaşığın tersiyle iyice ezinki kıymanız böreğin içinde top alıp ağıza pütür pütür gelmesin. Ardından orta hararetli ateşte kavurun.

Yufkaları birer kaşık sos ile soslayın. Kıymayı bu sekiz parça yufkaya paylaştırıp gül börek şeklinde hazırlayın.

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye koyun . Artan sosu gül böreklerin üzerine paylaştırın. 15-20 dakika kadar sosun yufka tarafından emilmesini bekleyin ve tepsiyi fırına verin. Altı ve üstü güzelce kızarana kadar hafif hararetli fırında pişirin.

Yoğurdunuz istediğiniz oranda sarımsaklayın.

Suda salçayı ezin.Mantının salça sosu ayarında olmalı.Dilerseniz lezzet vermesi için biraz tereyağı veya zeytinyağı koyabilirsiniz..Aslında kırmız biber ve tereyağı ile çok lezzetli oluyor ama malesef evdekiler acı sevmiyor tereyağınıda sınırladık.

Böreklerin üzerine önce sarımsaklı yoğurdu ardından salçalı zeytinyağını gezdirip sıcak olarak servis yapın.

AFİYET OLSUN
Oylum ÖZMEN