15 Aralık 2009

KAYIP SEMBOL



   Aslında keşke “best seller” kitapların dışında diğer okuduğum kitapları da yazsam ne iyi olur. Belki beni ukala bir entelektüel olarak da yargılayabilirsiniz ki aslında bu beni çok da rahatsız etmez. Zaten ukala olduğumu bir çok arkadaşım söyler. Ama sizi temin ederim ukalalık dışında öyle pazarlama tekniklerim yoktur. Genelde sahneye çıkmadan şov yapanları izleyip hallerine bıyık altından gülmeyi çok severim. Sessiz kalmak ve izlemek insanların hallerini çok iyi anlamanıza yardımcı oluyor. Ayrıca herkesin kendi egosunu okşama şekli farklıdır.


   Neyse tüm bunların yanı sıra yoğun çalışma temposu içinde bu tür kitaplar benim gibi straight forward bir okuyucu için bir kurtarıcı oluyor. Özümde tembellik var nede olsa. Üstelik yüzyılımızın temel rahatsızlığından bende nasibimi aldım elbette - bilmeden anlamadan kabullenilen yeni kavramlar tartılmadan alınan yeni değerler- Neyse kafaları karıştırmaya niyetim yok. Bende bugünlerde hem buraya yazdığım hem de son okuduğum kitapların popüler kültüre olan bağımlılığından rahatsızlık hissediyorum o kadar. Laf arasında belirtmiş oldum böylece.

   Aslında kitabımız yeni olan ve bilinmeyen hiçbir şeyden bahsetmiyor. Birazcık mitoloji biraz felsefe ve tarih okuduysanız (ama resmi tarih değil elbette) okuduğunuz hiçbir şey size yeni gelmeyecek. Vaaavvvv dedirtmeyecek. Her şey var yine kitabımızda. Teoloji ve teolojik tarih, mitoloji, felsefe, masonluk, polisiye ve tabii heyecan. Bir sonraki kitabında idealar mağarası kavramına da dalar yazarımız herhalde.

   Bu demek değildir ki kitabımız kötü. Çok akıcı çok güzel yazılmış. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim şu ünlü Jay Leno Show programında Tom Hanks çektikleri filmin reklamını yapıp filmden parçalar gösterilmişti. Bu demektir ki bu kitaba 30 tl. vermeden önce biraz bekleyip filmini de izleyebilirsiniz.

   Bu kitapların tek sorunu yazıldığı kadar iyi sinemaya aktarılamıyor. Da Vinci Kodu gibi fantastik bir kitabın beyaz perdeye aktarımını çok başarılı bulmamıştım. Melekler ve şeytanlar çok daha iyiydi. Böyle düşününce de bu üçüncü Langdon macerasına ait filmin daha iyi olacağı yönünde şevkim ve umutlarım artıyor..

   Kitapta biraz farklıda olsa da belirtilen bazı kavramlar ve deyişler var. Dan Brown sempatik Robert Langdon aracılığıyla her zamanki gibi tatlı tatlı çok bilmişlik yapıyor .

   Son olarak diyorum ki önyargılar cahillerin belirgin ayraçlarından biridir ve prensipler dünyayı anlayamayanların savunmasıdır hayata karşı. Bende kitapta beğendiğim ve günümüzde etrafımdaki hissederek çok rahatsızlığını hissettiğim bir şeyi tekrarlayacağım. “ARKADAŞLAR ZİHNİNİZİ AÇIN ANLAMADIĞIMIZ ŞEYLERDEN KORKARIZ”

   Özetle kitabı okuyun seveceksiniz 