26 Nisan 2012

Roma Tatili


Roma’ya aşık olmamak mümkün değil. Çok güzel ve gezilmesi çok kolay bir şehir. Öyle ki doyamıyorsunuz. Benim gözüm hala Roma otellerinde uçak biletlerinde diyebilirim. İnsanları sıcakkanlı , yemekleri nefis. Sebze, et, hamur işi ne tercih ederseniz artık. Roma; tarihi ve güzel sanatlarla birlikte bol bol gezerek nefis iklimde tatil yapmak için uygun bir yer. Ancak Kasım başında yağmurlar başlıyor ve Nisan ayına kadar devam ediyor. Yazın ise oldukça sıcak bir şehir. İklimi İzmir’e benziyor. Gezi planınızı oluştururken buna dikkat edin.

Ben gezileri turla yapmayı sevmiyorum. Tur ile 5 günde 6 şehir gezmeyi  kitabın kapağına bakmaya benzetiyorum. Oysa kitabı okumayı tercih ediyorum. Bir şehri tanımak için şehrin içinde kalmalı ve en az 3 gün ayırmalısınız. Bu nedenle kendi başıma ve kendi kafama göre geziyorum. Elbette turla gidilmesini tavsiye edebileceğim şehirler ve çok özellikli turlarda bulunmakta.

Roma konaklamak için olsun yemek yemek ve gezmek için olsun fiyat olarak bir çok baş kentle karşılaştırıldığında  uygun bir şehir. Üstelik vatandaşları burnu büyük değil. Eşimle ilk gidişimizdi ve kendimizi gaza getirmek için kısa napolitenler dinleyip Roma Tatili filmini seyrettik. Uçak biletlerini Pegasus tan alıp www.booking.com  dan otelimiz seçtik.
St. Maria Maggiore Kilisesi’nin karşısında bulunan Bed&Breakfast Maggiore
 otelde (BED AND BREAKFAST MAGGIORE - Piazza S. Maria Maggiore 12 - 00185 Rome )'da
 kaldık.  Kalacağımız yer için çok fazla huylanmadık açıkçası. Kendi içinde banyosu ve 24 saat sıcak suyu olması bizim için yeterliydi. Böylece seçimimizi Termini yakınında (aman ne iyi yapmışız. Roma’nın her yerine düzenli otobüs seferleri ve otele 5 dk uzaklıkta.) Panteon Colloseum İspanyol Merdivenleri’ne ve Trevi’ye hep yürüyerek gidebilirsiniz. Bu sayede kaldığımız sürece her geceyi İspanyol merdivenlerinde veya Trevi’de tamamladık. Önemli bir ayrıntı bence şehri yürüyerek ya da otobüsle gezmeyi tercih ettik.Özellikle metro kullanmadık.


Oteli kısaca anlatmam gerekirse çok güzel eski bir apartmanın 2 katında evden cevirme bir pansiyon diyebiliriz. Apartman kapısının anahtarı otelin anahtarı ve odanın anahtarı elinizde. Otelin sahibi ilk geldiğiniz gün sizi karşılıyor. Bir Roma haritası verip görmeniz gereken yerleri anlatıyır. Neşeli ve sıcakkanlı bir bey. Her şeyi sorabilirsiniz ona. Zaten başka zaman kolay kolay göremeyeceksiniz. Bu fırsatı iyi değerlendirin.Çıkışta biz anahtarı odaya bırakıp çıktık.Kahvaltı isteğe bağlıydı biz almadık.
Ancak kahvaltı işkence haline gelebiliyor.Bu kadar muhteşem mutfağı olan bir ülkenin kahvaltı gibi bir olayının olmaması gerçekten sıkıntı verici. Yanınıza minik bir kahve makinası ve poşet çaylardan alıp civardaki marketlerden alacağınız kahvaltılıklarla otel odasınızda bir şeyler atıştırmayı deneyebilirsiniz. Elektrik şebekesi Tr.ile uyumlu olduğundan içiniz rahat etsin. Kahvatlıda şekerli çörekler ile birlikte soğuk kahve içmek hoşunuza gidiyorsa yada zamanınız kısıtlıysa bu italyan kahvaltılarını tercih edebilirsiniz.Ancak eğer yüreyerek gezecekseniz ki benim tavsiyem budur fazla enerji depolamanın da hiç bir sakıncası yok.
St.Maria Maggiore Kilisesi gezmek ilk işimiz oldu.Yakınlarda iseniz uğramanızı tavsiye ederim. Muhteşem altın kaplama tavanları sizi hayran bırakacaktır.

Otelin hemen yakınında turizm bürosu var. Oradan hemen kişi başı 50 Euro civarı olan bir Roma Pass alın. Bu Roma Pass ilk kullandığınız andan itibaren (satın aldığınız değil) 3 gün boyunca toplu taşım araçları ücretsiz ama kontrol eden falan yok. Yani biletsiz atlayabilirsiniz otobüse. Ancak bu bir tavsiye değil çünkü eğer kontrolde süresi geçmiş biletle veya biletsiz yakalanırsanız 200 euro cezası var. Ama belki turist falan deyip affedebilirler. Denemesi size kalmış. Ayrıca, Roma pass ile ilk iki müze ücretsiz daha sonrakilerde ise belli miktarlarda indirim uygulanıyor. Öncelikle en pahalı müzelerden olan Colleseum’ a girin. Millet uzun kuyruklarda bekleyip sabır çekerken siz onlara elinizi sallayıp 2 dakikada roma pasınızla içeri girin.

Roma Forumu ve Colleseum birlikte düşünülebilir. Pass’ı veya Colloseum biletinizi sadece gösterip girebilirsiniz. İkinci müzeden sayılmıyor yani. Colloseum biletine Forum da dahil. Bu nedenle gezmeyi ihmal etmeyin.Bence eğer seviyorsanız bu iki müze en az yarım gününüzü alacaktır. İkinci müzeniz ise Villa Borges olsun. Orasıda mutlaka görülmesi gereken ve pahalı bir müze. Böylece Roma Pass ücretini bu iki müze ile zaten çıkarmış oldunuz ve hatta kara geçtiniz bile.

colloseum

Bu arada elinize mutlaka bir harita alın. Her ne kadar navigator olsa da bence bu aletler yürüyüş için uygun değil. Güncel haritaları kullanmak çok daha mantıklı geliyor bana. Zaten roma pass kutusunun içinde broşürler roma pass ve harita çıkıyor.Tüm sokak isimleri köşe başlarında yazıyor ve herkes size yardımcı oluyor.Bu nedenle adres bulmak çok kolay.

Romalıların takma diş dediği zafer anıtını görün. Panteon a gidin mutlaka. İspanyol merdivenlerinin civarı bayanları delirtebilir. Dior, Gucci Armani her şey var.

Turistik bölgelerin civarında özellikle Trevi çeşmesi ve İspanyol merdivenlerinde Hintli ,Pakistanlı ve Çingene çok var. Kesinlikle gül almayın fotoğraf çektirmeyin. Çok para istiyorlar. Elinizi verseniz kolunuzu alamıyorsunuz. Colleseum civarında gladyatör ve Romalı askerler gibi giyinmiş kişiler var. Uyanık olun. Hallederiz deyip sizin makinanızla çektiğiniz fotolar için 10-20 allah ne verdiyse istiyorlar.



Vatikan Müzesi giriş kuyruğu


Sistine şapeline giriş çok eziyetli . Ancak Roma’ya kadar gidip Rafael ve Michelangelo’yu görmemek büyük bir kayıp. Benim tavsiyem önce Vatikan’a gidin. Vatikan da Sn Pietro Bazilikası’na girmek için biriniz sıra beklerken diğeriniz hemen yakındaki (bazilakayı arkanıza verdiğinizde meydanın solunda çıkışa yakın ) büroya gidip sistine şapeline giriş için rezervasyon yaptırsın. Yoksa bizim gibi yağmur altında 4-5 saat beklersiniz. Aynı gün hem bazilikayı hem müzeyi gezmeniz mümkün değil. Müze nerdeyse bir gün alır .Bu nedenle, Vatikan müzesini ertesi güne bırakabilirsiniz. Bazilikaya girişte mutlaka çatıya çıkın ama sakın asansörle çıkarak 10 euro fazladan vermeyin çünkü asıl yorucu olan kısım asansörden sonra. Tepeye tırmanırken bir ara sinirleriniz bozulacak gittikçe daralan eğimli kulede yürümekte zorlanacaksınız. Hatta gereksiz kıkrdamalara başlayabilirsiniz dar ve eğimli bu labirent de yol alırken.Geriye dönme şansınızda yok üstelik. Ama tepeye çıkınca muhteşem bir Roma manzarası sizi bekliyor olacak . Kalp ve tansiyon probleminiz varsa bu yorucu tırmanışı tavsiye etmem bu da aklınızda olsun.

Vatikan çok renkli bir meydan. Tam ortadaki ikiz çeşmelerin orada durun ve insanları izleyin. Dünya’nın her yerinden binlerce insan çok renkli manzaralar sunuyor.




 Vatikan Müzesi'nden Tanrıça Athena


Bazilikadan çıktıktan sonra Castel Angelo’ya geçin. Burası Tiber’in yanında birbirinden güzel iki köprüyle Roma'ya bağlanan bir yer. O köprülerden geçerek birbirinden güzel melekleri mutlaka görün. Campa Fiore, Piazza Navona ve Trestevere’de kurulan bit pazarına gidebilirsiniz. Bit pazarı keyfinize kalmış çok önemli değil. Ama Piazza Navona’yı ihmal etmeyin.

Piazza Navona çok keyifli bir yer kahve ve şarap içmek için ideal. Kozmopolit ve eğlenceli bir mekan. Ben Bar Pace’yi tavsiye ederim. Birde oradayken hemen köşede dondurmacının yanındaki Al Sogno (www.alsogno.com) mağazasını mutlaka gezin. İnanılmaz bir oyuncak evi. O bebeklerin güzelliği büyülüyor.

Dondurma olarak kestane (Roma’nın kestaneside ünlü) ve panna cotta lı olanlar çok güzel ama mümkün olduğunca hepsinin tadına bakın.

Ayrıca, bu meydana giden yolda nefis cam eşyalar satan dükkanlar var. Fiyatlar uçuyor ama görmeden geçmeyin.

Panteon yakınlarında dondurmacı Giolitti var. Gidin mutlaka.Yemek yerine dondurma yiyin. Bulduğunuz her yerde dondurmacılara dalın kesinlikle affetmeyin.

Bu arada gezerken yanınıza bir su şişesi alın. Roma’da gördüğünüz her çeşmeden içilebilir su akıyor. Çekinmeden suyunuzu içebilirsiniz. Her köşe başı her meydanda nefis çeşmeler ve akan suları ile güzel ışıklı bir şehir Roma.Sistine Şapeli içindeki çeşme hariç.Buradaki sudan içilemiyor.

Her gördüğünüz yerden dondurma alın. Şarapları çok ucuz . Ev şarabı lokantalarda yaklaşık 10 euro. Marketlerden yanınızda götürmek için alacaksanız eğer Est Est Est adlı şarap ve Chianti gayet güzel ve fiyatları 2 euro kadar. Limoncello bence o kadar büyük bir lezzet değil ama alınıp denenebilir. Yanınıza balonlu naylonlar gazete kağıdı ve koli bandı aldı iseniz yolculuk öncesi şişeleri önce gazete kağıdına ardında naylona sarıp koli bandı ile sağlama alırsanız şişeleri kırmadan eve getirebilirsiniz. Bu yöntemle her bir valize beşer şişe şarap ve çeşitli şarküteri peynir ürünleri koyarak geri döndük.

Hazır marketlerden söz açılmış iken kesinlikle pecorini peynirini alın. Ne kadar eski olursa o kadar lezzetli oluyor. Parmesan elbette çok ucuz. Lokantalarda önüne kocaman kaselerle getiriyorlar. Bıkıyosunuz. Parmesan ayağa düşmüş buralarda.Gerçek manda sütünden imal edilmiş mozzeralla ve sadece baharattan üretilmiş karışımlardan tercihleriniz arasında yerinizi alabilir.

Roma’da 3 lokanta tavsiye edeceğim. Buralar İtalyanların tercih ettiği hatta oturabilmek için ayakta beklediği yerler. Daha ucuza yemek isterseniz bakkal ve marketlerden alışveriş edebileceğiniz gibi dolmuş benzeri yerlerde satılan panini denen tostlarıda tercih edebilirsiniz.Ama lütfen hamburger yemeyin.

Roma yemekleri harika bizimTürk Mutfağına benziyor. Tekrar tekrar belirtiyorum bunu farkındayım.Bir farkla Roma halkı bol miktarda sakatat tüketiyor. Bizim gittiğimiz ay , mevsimiydi herhalde herkes uykuluk kızartıyordu. 
Sakatat meselesi ise şöyle açıklanıyor ; Roma’da etin iyi yerleri hep zengin ve aristokratlara gittiğinden kalan kısımlar kasaplara ücret olarak verilirmiş. Kasaplarda ya kendi tüketir ya da halka uygun fiyata satarmış. Bu yüzden Roma mutfağı korkunç sakatat zenginliği üzerine kurulu. Bu kadar sakatat yiyip kolesterol alan bir şehirdede çaktırmasalarda akıllarında tek bir düşünce olurmuş elbette romalıların.(SEKS)

Bence, occa buca , mine storm ,uykuluk kızartmaları ve ızgara porçini mantarını es geçmeyin. Kokoreç de tabii giriş yemeklerinde yerini alıyor. Kabak çiçeğinin peynirle doldurulmuş ızgarası sizi şaşırtabilir. Ege adalarında ve Ayvalık’ta tadabileceğiniz bir lezzet aslında. Enginarı ile gurur duyan Romalıları kırmayın mevsimi ise enginarlı yemeklerinden deneyin. Et istediğiniz zaman domuz eti yemek istemiyorsanız mutlaka tercih belirtin. Kuzu, dana, domuz, tavuk, horoz her şey var.

Bu şehirde 3 lokanta tavsiye edeceğim. Buralar İtalyanların tercih ettiği hatta ayakta beklediği yerler.

1-(www.otelloallaconcordia.it/1/galleria_foto_1587489.html)


Romada tavsiye edeceğim restaurantlardan birisinin linki yukarıda arkadaşlar. Sphagetti amatriciana ve Sphagetti alla carbonara güzel. Birde nefis kuzu tandır gibi bir şey yapıyorlar. Fiyatları çok uygun. 60 Euro’ya 2 kişi ,bir litre ev şarabı (beyaz tercih edin) et yemeği salata ve tatlı alabilirsiniz. Garson Massimo’ya sevgilerimizi iletin gidecek olursanız.

Biz tesadüfen gezerken bulduk bu küçük lokantayı. Baktık bir apartman girişinden tabak çatal sesleri geliyor ve İtalyan dostlarımız oturmak için ayakta bekliyor. Hemen sıraya geçtik. Turist yoktu ama bu şehrin yerlisi işi biliyorduk dedik. Haklıymışız. Gidin oturun yiyin. İspanyol Merdivenleri’ne çok yakın olduğundan çıkışta merdivenlerde oturabilirsiniz ama gürültücü ve kaba Amerikalılar maalesef her yerde.

2-Veee muhteşem Matricanelle.

Ristorante Matricianella

Via del Leone 4-roma

06 683 21 00

Sakın burada öyle özel bir hizmet falan beklemeyin. Devasa ölçülerdeki garsonun aralarda zorlukla hareket ettiği bu romano yemekleri yapan yerde ingilizce bilen yok. Ama mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.

Şarapları daha önce dediğim gibi inanılmaz bir miktarda. Nefis bir koleksiyonu var. Michel’in 3 yıldızlı lokantalarında bile böyle bir koleksiyon bulamazsınız. Genellikle İtalyanların tercih ettiği bir yer. Uykuluk kızartmasını kağıdın üzerinde getiriyor falan ama seçimi tombişe bırakın mutlu olacaksınız. Fendi mağazasının arka taraflarına düşüyor ve İspanyol merdivenlerine yakın. Bir uyarı; oralar piyasa yeri olduğundan içeride oturmayı tercih edin sonra beyler geçen kızları seyrederken sinirler bozulmasın. Gerçi bu küçük cuccina romana lokantası o kadar kalabalık ki bulduğunuz yere oturun keyfini çıkarın. Genellikle diğer restaurantlarda ev şarabı denen litrelik şaraplar buradada 10 avro. Ama seçimi garsonlara bırakıp nefis şaraplarıda deneyebilirsiniz.

3-Ayrıca, mezbahaların olduğu yerde zorlukla bulduğumuz Perilli var…Çok komik fiyatlar.Çok güzel yemekler. Daha ne olsun. Burada (Trippa Roma usulü işkembe çorbası) deneyin.

Perilli

• Address: Via Marmorata 39, Testaccio, Rome, 00153
Map It

• Phone: 06/5742415

• Cuisine: Italian

• Location: Testaccio


Sonra restaurantlarda mevsimindeyseniz fritto misto da denenebilir. Bu karışık sebze kızartması ama çok güzel yapıyorlar.

Chianti şarapları çok güzel içimi çok kolay. Es geçmeyin.

Fileto di baccala denenebilir. Güzel bir balık yemeği.

Patlıcandan yapılan, arasına domates sosunda patlıcan aralarına mozzeralla peyniri koydukları ve üzerine parmesan serpip fırınladıkları bir yemek var ki ufff ekmeğini ban ban ye nefis bir yemek.

Ne demişler tüm yollar Roma’ya çıkar. Gidin bu muhteşem şehiri gezin. İnanın pişman olmayacaksınız.