29 Kasım 2006

ERİMİŞ ÇİKOLATALI MİNİK KEKLER


İşte nefis bir tarif. Kaşığı daldırğınızda içinden sıcak çikolata akıyor. Eğer sizde benim gibi çikolata aşığı iseniz bayılacaksınız.Yapılması ve hatırlanması çok kolay.Üstelik pişirmeyi planlamadan önce buzdolabında bekletebilirsiniz. Ancak pişirmeye başlamadan önce buzdolabından çıkartıp kapların oda sıcaklığına gelmesini sağlayın. Bu kekler 8-10 dakika kadar bir sürede pişmekte.Daha uzun süre tuttuğunuz takdirde ortasındaki erimiş çikolata özelliğini kaybediyor ve tadı bozuluyor.


MALZEMELER

· 1 su bardağı erimiş tuzsuz tereyağı yada margarin
· 1,5 bardak damla çikolata (bitter –piyasada satılanlar tam bitter olmadığı için ben şeker miktarını az tuttum.)
· 5 büyük yumurta
· ½ bardaktan biraz daha fazla şeker
· bir tutam tuz.
· 4 tatlı kaşığı un.
· Cam veya seramik sufle kapları -çok küçük olmasın (benimki 10 adet çıktı)

HAZIRLANMASI

· Çikolatayı ben mari usulü eritin.Tamamen eriyince sudan çıkartın.
· Yumurtaları erimiş çikolata , bir tutam tuz ve şekerle birlikte homojen düzgün bir karışım olana kadar çırpın.
· Unu ilave ederek tekrar çırpın.
· Kaplarınızı iyice yağlayın ve keki paylaştırın.Bu aşamadan sonra karışımı buzdolabına kaldırabilirsiniz.Ama yukarıda belirttiğim gibi fırına girmeden önce karışımın oda sıcaklığına gelmesi için bekletmeniz gerekir.
· Önceden 225-230 dereceye ayarlanmış fırının orta katında 8-10 dakikayı geçmeyecek sürede pişirin.Burada dikkat edilmesi gereken kekin ortasının pişmeyecek olmasıdır.Kek kabarabilir ama fırından çıkardıktan ortası çöker endişelenmeyin.
· Muffinlerinizi isterseniz kabında isterseniz de bir tabağa çıkartarak sunabilirsiniz.Ancak mümkün olduğunca sıcak servis yapılmalıdır. Yanında soğutulmuş nemlendirilerek şekere bulanmış mevsim meyvelerini kullanabilirsiniz.
Afiyet olsun
Oylum ÖZMEN

28 Kasım 2006

SOTE BROKKOLİ

- Önemli bir sebze brokkoli.Folic acid ve A vitamini açısından oldukça zengin. Mevsiminde bol bol yenmesinde fayda var. Evlerde genelde gördüğüm haşlanıp salatasının yapılmasıdır. Epiricurius dan aldığım bu tarif oldukça başarılı.Elbette ben biraz değiştirerek bizim damak tadımıza uygun bir hale getirdim.Artık benim tarifim sayılır herhalde
- Brokkoliyi hep aynı şekilde yemekten sıkıldıysanız birde bu tarifi deneyin.Özellikle et yemeklerinin yanında ordövr olarak veya sıcak salata olarak sunabileceğiniz hoş bir lezzet.

MALZEMESİ

½ Kg brokkoli-yıkanmış ayıklanmış çiçeklerine ayrılmış.
2 su bardağı kadar dondurulmuş bezelye
1 çay bardağı sızma yada naturel zeytinyağı
3-4 diş sarımsak-soyulmuş ve bıçağın kalın tarafıyla hafifçe ezilmiş.
1 adet havuç-çok ince dilimlenmiş yada jülyen kesilmiş.
1 kahve kaşığı tuz
1 kahve kaşığı karabiber
1 yemek kaşığı kadar tereyağı-istenirse
1 kahve fincanı ılık su

HAZIRLANMASI

1. Brokkolileri hafif tuzlu suda sapları yumuşayıncaya kadar haşlayın.Haşlandıktan sonra hemen bir kevgire alın ve suyunu süzdürün.
2. Zeytinyağında sarımsakları renkleri dönüp altın sarısı rengine gelinceye kadar kavurduktan sonra sarımsakları atın.
3. Havucunuzu kavurun
4. Haşlanmış brokkoli bezelye tuzu karabiberi ilave edip tavanızı sallayarak zeytinyağının tüm sebzeleri kaplamasını sağlayıp orta ateşte kavurun.
5. Bu aşamada ben bir fincan ılık su koyup suyunu iyice çekip altı çatırdamaya başlayana kadar pişirdim.
6. servis kabına alın.İsterseniz üzerine tereyağı dilimlerini paylaştırın.

Sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun

OYLUM ÖZMEN

25 Kasım 2006

ZEYTİNYAĞLI YER ELMASI


Ben yer elmasını çiğ veya pişmiş fark etmez her durumda çok severim.Zeytinyağlı yemeklerde bir Ege'li olduğumdan her zaman tercihimdir.

MALZEMESİ

1-½ kg yer elması ( kazınarak kabukları soyulmuş ve uygun boyda kesilmiş.)
2-1 adet havuç (kazınmış yıkanmış ve tavla zarı gibi kesilmiş.)
3-1 baş kuru soğan veya 2/3 adet taze soğan (yemeklik olarak hazırlanmış )
4-½ kahve fincanı pirinç
5-1 çay bardağı zeytinyağı
6-bir kaç dal maydonoz
7-1 su bardağı dondurulmuş bezelye
tuz
8-3-4 küp şeker
9-½ limon suyu
10-1 tatlı kaşığı un.
11-1 kahve fincanı ılık su

HAZIRLANMASI

1. Havuçları soğanlarla birlikte sararıncaya kadar zeytinyağında kavurun.
2. Yer elmalarını ilave edip bir iki çevirin.
3. Bezelye pirinç tuz şeker koyun.Üzerine unu serpeleyip , limon ve ılık suyu ilave edin.
4. Tencerenin ağzını kapatıp çok kısık ateşte 15-20 dakika pişirin.Pirinçleri kontrol edin yumuşayıp yenebilecek halde iseler yemeğiniz pişmiştir.
5. Yemeğiniz soğuduktan sonra cam veya porselen bir kaba alıp üzerini maydonozla süsleyip soğuk olarak servis yapın.

Afiyet olsun

OYLUM ÖZMEN

24 Kasım 2006

KEPEKLİ EKMEK



Çok lezzetli kurabiye gibi bir ekmek.Tavsiye ederim deneyin.

MALZEMESİ

1 su bardağı ılık süt
1 tatlı kaşığı maya
3 adet küp şeker
1 kahve kaşığı tuz
1 su bardağı ayran
2,5 su bardağı beyaz un
2 su bardağı kepekli un

HAZIRLANMASI

1. Ilık süte şeker va mayayı ekleyip mayayının iyice kabarıp köpüklenmesini bekleyin.
2. mayalı sütü , ayranı,unu,tuzu ekmek teknesine alın.
3. 3 saatlik uzun programa makinanızı ayarlayın.
4. Sinyal sesinden sonra ekmeği makinadan ve kalıbından çıkartıp bir tel üzerinde soğutun.
5. Eğer ekmeğinizi makinada değilde elde yapacaksanız mayayı brinci aşamada olduğu şeklide kabartın.Maya kabarınca diğer malzemeleride ekleyip hamurunuzu artık elinize yapışmayana ve pürüzsüz olana kadar iyice yoğurun.Ilık bir yerde hamur iki katı oluncaya kadar üzerini nemli bez veya plastik film ile kapatarak bekletin.Kabarmasının tamamlanıp tamamlanmadığını parmağınızla da kontrol edin.Kabarması tamamlandıktan sonra hamuru tekrar yoğurup ekmek kalbına alın.Kalıpta 25-30 dakika kadar tekrar bekletin.Önceden 200 dereceye ısıtılmış fırında pişirin.Fırına mutlaka ayrı bir kapta su ekleyin.Ekmeğiniz fırına koymadan önce tahta bir şişle bir kaç yerinden delebilirsiniz.Piştikten sonra tel ızgara üzerinde soğutun.

Afiyet olsun


Oylum Özmen

22 Kasım 2006

BAHÇIVAN PİZZA

Dün akşam eve geldiğimde burnumda hep pizza kokusu uçuşuyordu.Aslında bir kaç gündür devam ediyor bu durum. Hal böyle olunca doğal olarak dün akşam bizim evde pizza pişti. Planlanmadan yapıldığından dolayı hali hazırda evdeki malzemelerle yapıldı.Ben çok sevdim. Pizza yapımı çok kolay bir o kadar da lezzetli.Birde evdeki cüceler için hediye gibi bir şey oluyor yemekte pizza sunmak. Oğlum akşam yemeğini yemiş olmasına rağmen "yaşasın annem pizza yaptı" diyerek abartılı sevinç gösterilerinde bulundu.Pizzayı yapacaksınız ama tembellik etmeden hamurunu siz hazırlayacaksınız.Hadi bakalım buyrun mutfağa...

MALZEMESİ

HAMURU İÇİN

1 su bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı toz maya
3-4 küp şeker
3 bardak un
1 ,5 kahve kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kekik

ÜST MALZEMESI

Ketçap
1 su bardağı rendelenmiş kaşar
½ su bardağı küp kesilmiş kaşar
1 kutu tatlı mısır
2 –3 yemek kaşığı hazır ordövr(bezelye havuş ve patatesten oluşan)
½ kangal sucuk
10-12 adet yeşil zeytin.
2-3 kaşık hazır küp kesilmiş domates yada küp kesilmiş 1 adet domates.

HAZIRLANMASI

1. Ilık su şeker ve mayayı karıştırıp iyice kabarmasını bekleyin.
2. Diğer malzemeler ile birlikte ekmek makinanıza koyup pişirme aşamasına geçmeden sadece hamurunuzu yoğurun va kabartın.(elde yapacaksanız hamurunuzu iki katı oluncaya kadar ılık bir yerde bekletin.Yeterince kabardıktan sonra tekrar yoğurun.)
3. 30 cm.lik tepsinizi margarinle yağlayın ve unlayın. Unlamazsanız hanuru yayma aşamasında zorlanırsınız.
4. Hamurunuzu tepsinizin üzerine koyup ellerini ıslattıktan sonra tepsinin her yanına eşit biçimde yayılmasını sağlayın.Hamurun kenarlarında parmağınızla bastırarak minik bir hendek oluşturun.
5. Ben daha once evde hazırladığım ketçabı kullandım ama herhangi bir tatlı ketçap da kullanılabilir.
6. Rendelenmiş kaşarı serpin.
7. Mısırın ve hazır ordövrün salamura suyunu iyice süzdürüp zeytin ve domatesle karıştırın.ve pizzanın üzerine yayın.
8. Sucukları dağıtın.
9. Küp kesilmiş kaşarları serpin.
10. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında pişirin.

Sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun

OYLUM ÖZMEN

20 Kasım 2006

KAYISI NEKTARLI KEK


Çok hoş ve lezzetli bir kek.Pişincede hafif nemli oluyor.İçindeki kayısı ve limondan dolayı serinletici bir tadı var.

İÇİNDEKİLER
· 500-520 gr limonlu kek un (yaklaşık olarak 1,5 paket yapıyor)
· 1/3 cup toz şeker
· ½ cup sıvı yağ
· 1 cup kayısı nektarı
· 4 yumurta
· limonlu kekin içinden çıkan kaplama malzemesi(yada kendiniz hazırlamak isterseniz 1 cup pudra şekeri , 1 tatlı kaşığı kadar tuzsuz tereyağı yada margarin-2 yemek kaşığı limon suyu)

YAPIMI
1. kek kalıbınızı yağlayıp unlayın ve fırını 165 dereceye ayarlayın.
2. kek karışımı içine şeker yağ ve kayısı nektarını koyup 2 dakika kadar mikserle çırpın
3. yumurtaları teker teker karışıma ilave edin ve her yumurtadan sonra mikserle 30 saniye kadar karıştırın
4. 50-60 dakika kadar pişirin-pişip pişmediğini tahta şişle kontol edin..
5. iyice soğuduktan sonra kalıptan çıkarın
6. kekin üzerine kek un içinden çıkan kaplama malzemesini hazırlayın ve kekin üzerine koyun
7. glazürü kendiniz hazırlayacaksanız küçük bir kaptalimon suyu ve pudra şekerini istediğiniz kıvama gelene kadar çırpın.içine 1 tatlı kaşığı kadar tuzsuz margarin yada tereyağı ilave edin.tekrar çırpın.kekin üzerini istediğiniz gibi süsleyin.

AFİYET OLSUN
OYLUM ÖZMEN

ALEM


"Sen kendini küçük zannedersin. Halbuki en büyük alem sende toplanmıştır. Ebru bunu fısıldar bize. Bir tek nokta, en ince fırçanın ucuyla suya bırakılan minnacık bir nokta olur sana umman u derya. Kâtreyiz alemde, lâkin unutma ki tek bir nokta tekmil sırlarını içinde barındırır kâinatın.”

Elif ŞAFAK-PİNHAN

15 Kasım 2006

KIRMIZI BALON



-Kırmızı bir balonun içine koydum hayallerimi umutlarımı gökyüzüne bıraktım. Yükseldikçe eriyorlar yükseldikçe yok olup uzaklaşıyorlar.Ruhum çocukluğunu kaybediyor artık. Mutluluğu da yanlışı da sorgulamaktan vaz geçtim. Sahip olduğuma sarılmaya başladım.

-Kendi çemberinde koşmaktan yorulunca mı ölüyor insanlar.Bu yüzden mi yaşlanıyor erkekler ve kadınlar. Oysa ölüm beni uzun zamandır korkutmuyor. Tüylerimi ürpertmiyor. Sevdiklerimi kaybedince acı çekmemin nedeni onları tekrar göremeyecek olmam ve kaybettiklerim.Hepsi kırmızı balonun içinde gittikçe şişiyor yükseldikçe yükünü aldıkça hızlanıyor, hızlandıkça şişiyor ve yükseliyor, yülseldikçe ısınıp hızlanıyor. Çemberim dönüp duruyor; Moira kızkardeşler gittikçe hızla dokuyor dokudukça hızlı söküyorlar.

-Kanatlandım bende güneşe yaklaştıkça balmumundan kanatlarım şıpır şıpır damlıyor altımdaki boşluğa. Yanıyor kavruluyor ama geri adım atamıyorum. Ruhumda bedenimde acı çekiyor. Pudra gibi dökülüp cayır cayır yanıyor tüy misali düşüncelerim.

-Ait olma duygusu bizim prangalarımız aslında. Ait olabilme endişeside güneşimiz. Hem kanatlıyız hem prangalıyız. Pervane gibi. Yakacağını bilse de kendini alamaz ya alevden pervane. Habire döner durur etrafında yalancı güneşinin. Işık sönene kadar kurtuluş yoktur artık ona.

-Mücadeleden yorulmuşum. Bıraksınlar beni bir ağacın gölgesinde, ısınmış toprağın üzerinde; içime çeke çeke huzuru, hiç bir şey düşünmeden ve tasasız kalayım. Parmak ucumda koşuşturan karıncaları izlemek olsun tek endişem ve Tanrı gibi yollarına toprak engeller koyayım. Yada ağaç olaydım keşke dallarımın arasından geçen rüzgardan , yukarı tırmanan bir haylazdan başka şey görmeseydim sonsuz gökyüzünün altında. Ölmekde böyle bir şey işte sonsuz huzur. Ne güzel demiş şair hiç bir şey istemem başımın ucunda bir taş bir de çınar gölgesi olursa değmesin kimse keyfime diye..

-Kimse ilişemez artık isteyen istediğini yapsın istediğini söylesin benden nefret etsen yada beni sevsen kime ne dostum. Ben girdaptan kurtulup çıkmışım .

-Ya atacaksın kendini karaya kolayı seçip yada bırakacaksın saman gibi kader ırmağının nehrine . Cesaretliysen o kadar tabii. Dibe batmakta var işin içinde denize ulaşmakta. Ufkun nereye dönükse artık.

-İnanma bu nehire kotkutmasın seni. Taşlara çarpan bütün su damlacıkları farklı olsada aynı şekilde tokatlıyorlar kayayı. Aynı yerde başlıyor aynı yerde bitiyor. Kandırmasın seni. Ah o yok mu; Daha baharımdayım derken aynaya baktığında karşılaştığın yüze şaşırarak bakarken sen kahkahalar atar.

-Üstadın dediği gibi harbiden yaş iş bu yaşlanmak.

OYLUM ÖZMEN

Ikarus : Hapsedildikleri girit adasından babasıyla birlikte yaptıkları balmumu iplik ve tüyden kanatlarla kaçmaya çalışırken amacını unutup özgürlüğüne kapılıp uçmanın güneşe kanat çırpar tutkuyla. Kanatlarını tutan balmumunu güneşin eritmesiyle Ege Denizi'ne düşerek boğulur. Susam Adası'nın çevresine "ikaros denizi" de denir.

Acaba güneşe doğru uçması, kendini tanrıyla eş koşmasını mı tasvir ediyor? Eriyen kanatlarda tanrının cezası?

İnsanı insan yapan da tam bu kafa tutuştur işte. Ona verilmemiş olanı sökerek almak için sahip oldugu tek şeyi, hayatini hesapsizca ortaya koymak. sadece yaşamaktan daha fazlasının peşinde koşabilmek.

Moira kız kardeşler : Zeus’un üç kızı kaderi belirleyen birbirinden güzel üç tanrıçaymış. Her insan doğduğunda onun yaşam ipliğini bükmeye başlarlar.Biri ipliği büker biri dokur diğeride çözermiş. O kadar güçlü ölümsüzlermiş ki tanrıların babası Zeus bile saygı duyarmış kararlarına. Moiraların belirledikleri değiştirilemezmiş

14 Kasım 2006

TAZE ÜZÜM HOŞAFI

>

Üzümler hala daha pazarda var.Vakit geçmeden alıp yapmalı.

MALZEMELER

-1 büyük üzüm salkımı (yaklaşık 1kg)
-2 adet karanfil
-3/4 damla limon
-1 tırnak kadar zencefil
-şeker
-su

HAZIRLANMASI

1- Üzümü güzelce yıkayın ve taneleyin.Üzerini 3-4 parmak kadar geçinceye kadar su karanfil ve zencefil ilave edin.
2- Bir iki taşım kaynatın
3-Tencerenin altını kapatıp arzu ettiğiniz tadı gelinceye kadar şeker ilave edin limon sıkın.
4-Soğuk olarak servis edin.

AFİYET OLSUN
Oylum Özmen

KAŞARLI PATATES PÜRESİ



MALZEMELER

1. 5-6 adet patates
2. ½ bardak rendelenmiş kaşar
3. 1 yemek kaşığı tereyağı
4. 6-7 sap dereotu ince kıyılmış
5. 1 tatlı kaşığı hardal
6. tuz
7. beyaz biber

HAZIRLANMASI

1. Patatesleri küp küp keserek haşlayın.Vaktiniz varsa kabuğu ile birlikte haşlamanızı tavsiye ederim.
2. İyice yumuşayan ve suyunu çeken patateslerin kalan suyunu süzmeden tereyağı, kaşar, tuz , biber ile birlikte mikser yardımıyla güzelce ezelim.Eğer pürenin kıvamı koyu ise süt ilave ediniz. Patatesin kabuğunu soymadan haşladıysanız kabuğunu soyduktan sonra püre kıvamına gelebilmesi için mikserle karıştırırken süt ilave etmeniz gerekir.
3. Kıvamını ve tadını bulan püreye ince kıyılmış dereotunu ilave edip kaşıkla karıştırın.

Not: Püre deyip geçmeyin yemeğe hem şıklık katar hemde sos olarak kullanılır.Pürenizi kaşar koymadan da yapabilirsiniz elbette.Ama süt ve tereyağı pürenin olmazsa olmazı bence.Ayrıca, dere otu yerine incecik çentilmiş soğanı tereyağında pembeleşinceye kadar çevirip pürenize ilave ederseniz çok hoş bir lezzet ve görüntü elde ederseniz.Pürenizi muskat ile de tadlandırabilirsiniz.

AFİYET OLSUN
OYLUM ÖZMEN

ZEYTİNYAĞLI PIRASA




MALZEMELER

1. 1 kg pırasa
2. 2 adet havuç
3. 1 çay bardağı pirinç
4. ½ limonun suyu
5. 3-4 küp şeker
6. tuz
7. 1 baş kuru soğan
8. 1 çay bardağı zeytinyağı
9. 2 diş sarımsak






HAZIRLANMASI

1. Pırasaları yıkayın bir parmaktan biraz kalınca kesin.
2. Havucu kazıyın ve ince dilimleyim.
3. İnce kıyılmış soğanı ve sarmısağı havuçla birlikte soğanlar pembeleşinceye kadar kavurun
4. Pırasaları ilave edin.Karıştırmayın.
5. En üste pirinci,tuzu, şekeri, limon suyunu ve 1 çay bardağı kadar suyu koyduktan sonra yemeğin üzerine bir yağlı kağıt koyup tencerenin kapağını kapatın.Çok kısık ateşte (ben kahve ocağında pişiriyorum) pirinçleri ve havuçları ezilir hale gelinceye kadar pişirin.
6. Tencerenin altını kapatın ancak kapağı kapalı kalsın.
7. Soğuduktan sonra bir servis kabına alın.(asla zeytin yağlı yemeklerinizi pişirdiğiniz tencerede bırakmayın)

Not : Yemeğinizi pırasaları koyduktan sonra ve pişipte iyice soğuyana kadar karıştırmayın

AFİYET OLSUN
OYLUM ÖZMEN

ÖMER EFENDİ SARMASI



Efendim gene patenti bana ait olan bir tarif.Eşimin damak tadına çok uygunmuş öyle dedi.Görünümüde oldukça şık.



MALZEMELER

1. !/2 kg kıyma
2. 1 yumurta
3. 2 yemek kaşığı irmik
4. 1 yemek kaşığı süt
5. 2 baş soğan
6. 1 kg ıspanak
7. 1 su bardağı elde iri parçalanmış ceviz
8. 2 dilim ekmek
9. 3 kaşık salça
10. tuz
11. karabiber
12. kimyon
13. zeytinyağı


HAZIRLANMASI

1. Ispanağın köklerini ve saplarını ayırıp kıyın . Bir adet ince kıyılmış soğan ve biraz zeytinyağı ilavesi ile birlikte suyunu iyice çekinceye kadar kavuralım.Pişen ıspanağı bir kevgire alıp fazla kalan suyunu kaşıkla ezerek çıkaralım ve iyice süzülmesi için bir kenara bırakalım.
2. Kıymayı ovalanmış ekmek, irmik, soğan, yumurta, süt, tuz, karabiber ve kimyon ile birlikte iyice yoğurup köftemizi hazırlayalım.
3. Geniş ve dikdörtgen bir tepsinin içine plastik filmi gerip üzerinde köfteyi dikdörtgen şeklinde bir parmak kalınlığında ve her yerinin eşit kalınlıkta olmasına dikkat ederek açalım.
4. Açtığımız köftenin üzerine yanlardan birer parmak boşluk bırakarak kavrulmuş ıspanağı eşit ve ince bir tabaka şeklinde yayalım.Ispanağın üzerine cevizleri serpelim.
5. Naylon film yardımıyla köfteyi bize bakan taraftan başlayarak saralım.
6. Yanları kapatalım.Sarmanın birleşme kısmını güzelce kapayıp alta verelim.
7. Salçayı suyla ezelim ve yavaşca sarmanın üzerine dökelim.Sıvının iki yada”üç parmak kadar yükseliğinde olması lazım.
8. Orta hararetli fırında üzeri iyice kızarana kadar ağır ağır pişirin.
9. Dilimleyerek kesin ve kaşarlı patates püresi ile sıcak servis edin.

Not: Sarmanın tam ortasından keserek pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz.

AFİYET OLSUN
OYLUM ÖZMEN

13 Kasım 2006

PİRPİRİM AŞI

MALZEME
1 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı yeşil mercimek
1 su bardağı nohut
1 büyük demet semiz otu
1 adet iri olgun domates
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı salça
1 baş soğan
Tuz
1 çay kaşığı karabiber

HAZIRLANMASI

Buğday nohut ve mecimeği ayrı kaplarda akşamdan ıslatın. Eğer ıslatma suyuna 1 çay kaşığı kadar karbonat atarsanız kolaylıkla yumuşarlar. Ertesi sabah herbirini yıkayın ve aynı kapta yumuşayıncaya kadar 20-30 dakika kadar haşlayın. Haşladığınız malzemeyi süzün ve sudan geçirerek tencerenize alın.üzerine ince kıyılmış semizotlarını ve kabuğu soyularak tavla zarından biraz irice doğranmış domatesi ekleyerek tencereye 5 su bardağı soğuk su ilave edip kaynatın.semizotları pişinceye (semiz otunun sapı elle ezilmeye başlayınca pişmiş demektir) kadar 15-20 dakika kadar kaynatın. Bu arada incecik çentilircesine kıyılmış soğanı tereyağı ve zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavurup üzerine salçayı tuzu ve karabiberi koyup hep birlikte halledin. Kaynayan yemeğin suyundan alarak sulandırın ve bu sosu yemeğe ilave edin.yemeği sıcak olarak servis yapın.

Afiyet olsun.
Oylum Özmen

09 Kasım 2006

ÇİKOLATA KAPLAMALI MUZ

İşte size çocukların bayılacağı bir tarif.Üstelik kolay mı kolay. Yapımı ise gayet basit.
MALZEMELER

-2 adet muz
-2 paket 80 gr.lık sütlü çikolata
-4 adet dondurma çubuğu
-1 yemek kaşığı kırık fındık
-1 yemek kaşığı hindistan cevizi
-1 yemek kaşığı renkli pasta süsü şekerleri

HAZIRLANMASI

1-Muzları soyun ve tam ortasından ikiye kesin.
2-Altlarından dondurma çubuklarını muzları parçalamadan dikkatlice sokun.
3-Muzları biraz soğumaları için dolaba yerleştirin.
4-Çikolataları parçalayın ve benmari usulü iyice sıvı hale geçinceye kadar eritin.
5-Muzları dolaptan çıkartın ve çikolataya daldırın.Bir kaşık yardımıyla da muzun her tarafına eşit olarak dağıtıp her bir muz parçasını ayrı ayrı fındık kırığına, hindistan cevizine ve renkli şekerlemeye bulayın.

Bıdıkları çağırın ve dağıtın.Bir tanesinide kendinize ayırın.
Afiyet olsun

Oylum Özmen

08 Kasım 2006

Lohusa Lokumu


Bu tarifi çocuklar çok sever tabii bende.İkindi yada sabah kahvaltılarında ister reçelle ister peynirle birlikte tüketilebilen ve çaya çok yakışan bir tür pişide diyebiliriz buna.Ben artık ölçü kullanmıyorum aslında.Çünkü çok sık yapılır bizim evde.


MALZEMESİ


1 su bardağı yoğurt


1 çay bardağından bir parmak az sıvı yağ


1 paket kabartma tozu


Aldığı kadar un


2 su bardağı sıvı yağ (kızartmak için)


HAZIRLANMASI


Un kabartma tozu ile birlikte elenir ve ortası havuz gibi açılarak yoğurt ve sıvı yağ konduktan sonra yoğurulur.Bu tarifteki yoğurtve un miktarını artırarak hamurunuzun miktarınıda artırabilirsiniz.Kulak memesi kıvamına gelen hamur 10-15 dakika buzdolabında dinlendirilir.Vaktiniz yoksa bu kısmını atlayabilirsiniz.Hamurumuz dinlendikten sonra merdane ile açılır istenilen şekilde kesilir (metal kalıp veya bıçak kullanmanızı tavsiye ederim) ve kızgın yağda kızartılarak kağıt havlu üzerine alınır.Kızartma aşamasında maşayla hamurları hareket ettirirseniz puf puf lokumlarınız olur. Ilık olarak servis yapılır.Bu hamurun özelliği buzdolabında saklanabilmesidir.Özellikle bir gece önceden hazırlarsanız oldukça lezzetli lokumlar elde edersiniz.Hatta ben fazla hazırlıyor ve derin dondurucuda dondurup bir gece önceden buzdolabının rafına alıp ertesi güne kızartıyorum.


BADEMİYE



Ayrıca bu hamuru mekik şeklinde (yada bir çay bardağı ile keserek yuvarlak ) hazırlayıp kızarttıktan sonra soğuk şuruba atarsanız anneannemin deyişiyle bademiye tatlısı elde ederseniz .Bu da nefis bir tatlıdır.Tadı tulumba tatlısına benzer.Özellikle canı aniden tatlı isteyenlere tavsiye edilir.

Afiyet olsun
OYLUM ÖZMEN

05 Kasım 2006

Masum Degiliz

Tüm Türkiye çalkalandı beklenmedik çocuk hayır bebek taciziyle.Hepimiz lanetler okuduk kahrolduk.Bu güzel bu masum yüreğin bu kadar hoyrat harcanmasına inanamadık.Yavrularımıza daha sıkı sarıldık.Nasıl koruyacağız paranoyası herhalde her annenin her babanın rüyalarına girmiştir.

Gazeteler ve t.v.kanalları ise bu histeriyi sonuna kadar kullandılar aslında. Biraz daha reyting adına bebişin resimleri her yerde boy boy yayımlandı. Sanki kurtaracakmış gibi ayıplarından gözlerini bantlayarak.İlk çıkan bir kaç haberden sonra haberler yön değiştirdi.Artık hangi haberin neyin doğru olduğunu bilemiyorum.Reyting uğruna insanların göz yaşları kullanıldı.
Halbuki bu ilk değil kimbilir daha nice çocuk bu acı , bu olmaz olsun deneyimi yaşadı ve hala daha yaşamakta. Bu ülkemiz için bir ilk değil.Malatya çocuk yuvası Barbaros çocuk yuvası şimdi bu bebek.

12-13 yaşındaki kızlarını evlendiren bir zihniyet den çok da farklı değil aslında.12 yaşında evlenen çocuk çok ülkemizde.Ya da gazetelerde oldukça sık rastlanan 13 yaşında ki kızla bilmem kaç kişi birlikte oldu.Ya da yolda gördüğü modern görünümlü genç kıza saldırıpda ırzına geçmeye kalkan akıla ne demeli.Bunu nasıl kendine hak görüyor.Bu cesareti nerden bulabiliyor ki.Çocuk pornolarını çekenler elbette bir pazar buluyorlar ki bu işi yapıyorlar.Yeni bir haber değil tecavüze uğrayan gencecik bedenlerin aile meclisinin kararıyla karnındaki masum bebeklerle birlikte ölüme mahkum edilmeleri.

Yada bir bilinmeyen değil kocasından dayak yiyen bir kadına kimsenin karışmaması. Ne derler bilirsiniz.Karı koca arası ipek araya giren .....Çocuğunu döven bir anneye yada tehdit eden bir babaya hangimiz müdahale etme cesaretini bulabiliyoruz ki.
Sokakta yaşayan çocukların başına gelenleri düşünmek bile istemiyorum.Hayal bile edemiyorum zaten.

Toplum olarak biz masumiyetimizi kaybettik.Şapkayı önümüze koyup düşünmeliyiz.Hep dediğim gibi her dahi , her parlak bilim adamı, her yazar toplumun bir ürünü ise canilerde toplumun bir ürünüdür.Bu insanlar bilinmeyen uzayın ıssız bir gezegeninden gelmediler.Bu insanlar bu toplumda beslendiler.Bu cesareti bizim aramızda buldular.Bizim yanı başımızda yaptılar eylemlerini.Bizimle aynı gazeteleri okudular belkide sınıf arkadaşlarımızdı okulda.

Hangi anne çocuğunun bir gün bir katil bir sapık olacağı düşüncesiyle büyütür ki. Hangi kadın kocasının gün gelip kendisini öldüreceğini bilerek evlenir.Ya da hangi çocuk tahmin eder en büyük koruyucuları olan anne ve babasının kendisinin öldürülmesine karar vereceğini.

Üstelik taciz sadece şiddet gösterilerek olmaz.çocuğun bilinçli seçim yapamayacağı her durumda çocukları kullanmak çocuk tacizidir.Çocuğa seçim hakkı tanınmadan yapılan her öğreti çocuğa uygulanan şiddettir.

Nedenini nasılını anlatmaya çalışmak sayfalar sürer ama sonuçta bizler artık masum değiliz.Biz toplum olarak ideallerimi kaybettik.Artık hiç bir işe yaramıyor aile yapımız çok güçlü,bizim geleneklerimiz törelerimiz en iyisi demek.Çocukları bile kandıramıyoruz ki bu çocuklar döner bıçaklarını alıp okullara gidiyorlar.Öğretmenlerine saldırıyorlar.Ülkenin şakülü kaydı.Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

03 Kasım 2006

Patates Salatasi


Kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.Tadına baktıktan sonra başka patates salatasını tercih etmezsiniz.


MALZEMESİ

· 1 kg sarı patates
· 1,1½ kahve fincanı sirke
· ½ limonun suyu
· 2-3 kahve fincanı zeytinyağı
· 1 büyük baş kuru soğan (istenirse)
· 1 demet taze soğan
· 4 tatlı kaşığı hardal
· tuz
· karabiber
· 1 kahve kaşığı kimyon
· ½ demet maydanoz-ince kıyılmış
· ½ demet dereotu-ince kıyılmış


HAZIRLANMASI

1. Patatesler yıkanır ve kabukları ile birlikte bol suda haşlanır.(kesinlikle kabuklarını soyup küp, küp doğrayıp haşlamayın.Patates hem lezzetini hem de tüm besin değerini kaybeder)

2. Zeytinyağı,sirke,hardal,tuz ve diğer baharatlar ile çok incecik çentilircesine kıyılmış kuru soğan geniş bir kapta iyice karıştırılır.

3. Patatesler haşlanınca hemen suyunu süzün sıcak iken kabuğunu soyup elinizle parçalara ayırdıktan sonra hazırladığınız sosun içine atın.

4. Patateslerin hepsi sosa atıldıktan sonra birkaç defa kaşıkla karıştırın ve iyice soğuyup tüm sos patatesler tarafından emilinceye kadar bekleyin.(ben sabahtan hazırlıyorum)

5. Diğer yeşillikler incecik kıyılıp siyah zeytin ile süslenmiş salatanız servise hazırdır.

Afiyet olsun

OYLUM ÖZMEN


02 Kasım 2006

Ara Sokaklar













-Gittiğim yerlerde en çok ara sokakları gezmeyi severim. Şehirlerin kasabaların gerçek yüzünü yansıtırlar. Kimi hüzünlü kimi neşeli ama hep görmüş geçirmiş . Hiç beklemediğiniz anda en beklenmeyeni sunarlar. Yalnız bir ağaç yada nefis bir manzara gibi. Yalnız bunlar mıdır kerameti . Benim için hayır. İşte öyle bir sokakta bir sandalyeye kurulup anıları seyretmeyi severim. O sokakta o kapı ağzında hayal gücüm şelale olup akar sel suları gibi çağlar. Bir sokak ağzından dönüverince kısa pantolonlu oğlanlar koşturmaya başlayıverir. Sokağın uzak köşesindeki yeni yetmelerin gizli çapkın bakışmalarını farkedersin. Yan sokaktan bir cenaze kalkmaktadır belki. Ötedeki evde ise hayatın ilk gözyaşı akmakta. Kadınlar kapının önünde kahve içip fal bakarak gevezelik yaparlar kocalarını çekiştirirler. O sokaklar her türlü süprize hazır görmüş geçirmiş ne yapacağını bildiğinizi sandığınız ama ummadığınız anda yeninden bir büyü çıkarıverecekmiş gibi mahremi hem aleni hemde gizli olan yaşlı kadınlara benzerler.

-İşte tam o anda o davetkar kapı eşiğinden burnumu uzatınca mis gibi kolalı divan örtüleri kaynamakta olan tencereler akan çeşmenin sesi dolanmaya başlar. Orda burda koşuştururlar. Kapı aralarından yastık altlarından utangaç utangaç gülümserler. Önce kokuları yoklar hafifçe burnunuzu. Öyle ya görebilmek herkese mahsus değil. Kör müsün değil misin kalp gözün açık mı anlamak lazım. Sonra ılık ılık yavaşca gözlerin ve kulaklarından girip hınzırca yüreğine sokulurlar.Titrer önce eski dostunu bulmuş gibi eski anılarına kavuşmuş gibi yürek.


-Bazende karşılaşmalar böyle tatlı şakalaşmalarla olmazda bir dostun kaybıyla misafir oluverirler bellek denen dipsiz kuyuya. İçinden neler çıkar neler. Kimi taa dipte karanlıkta kimi ise attığın kovaya hemen doluverecekmiş gibi yakında. Daha çok kaybettiğin bir şeylere sarılmanın telaşı titretir bu defa yüreğini zalimce. Bunlar kendi anılarındır artık. Çocukluğun zorlar seni en çok sonra ilk gençliğin. Sevdiklerin göçüp giderken anıların can çekişircesine doluşuverirler beynine. Nerde nasıl oynadığın nasıl düştüğün yada kapı arkalarında annen görmeden yaptığın yaramazlıklar gelir aklına. Bir sobanın külleri gibi tozu dumana katarak dökülüverirler eteklerine. Gülsen mi ağlasan mı bilemezsin. Gidene mi ağlarsın kendine mi bilemezsin.Yapman gerekenleri yapmadığın için kendine kızar yeminler eder bir haftada unutur hayat kumunu ince belliden akıtmaya devam edersin .