09 Ekim 2009

AÇLIK OYUNLARI




Sevgili okuyucu,

İnsanlar uzunca bir süredir, yeni genç yetişkin üçlememin ilk kitabı olan Açlık Oyunları’m yazmaya nasıl başladığımı merak ediyorlar. Sanırım bunun en önemli nedeni, bu kitabın, orta öğretim seviyesindeki okuyucular için kaleme aldığım Gregor tlıe Overlander serisinden çok farklı olması.

Açlık Oyunları’na ilham veren asıl öğeyi tayin etmek ger­çekten çok güç. Sanırım ilk tohumlar, sekiz yaşında mitoloji saplantılı bir çocuk olarak, Theseus’un hikayesini okuduğum günlerde atılmıştı. Mitolojiye göre, Atina halkı, geçmiş eylem­lerinin cezası olarak, belli aralıklarla, yedi genç kız ve yedi delikanlıyı, Labirent’e kapatılacakları ve canavar Minotor’a yem olacakları Girit’e göndermek zorundaydılar. Sadece bir üçüncü sınıf öğrencisi olmama rağmen, verilen mesajın mer­hametsizliğini takdir edebilmiş olmalıyım. “Bizimle uğraşırsa­nız, sizi öldürmekten beter eder; çocuklarınızı öldürürüz.”

Bunun dışında, çokça seyrettiğim, Romalıların idamları sosyal bir eğlenceye dönüştürme kabiliyetlerini dramatize eden gladyatör filmleri; askeri uzman olan babamın bizi ta­tillerde götürdüğü savaş alanları ve lise yıllarımda bir kılıç dövüşü kumpanyasıyla birlikte çıktığım turne bende erken dönemde iz bırakmış birkaç olay olarak sıralanabilir. Ancak Katniss’in hikayesinin zihnimde canlanması, yakın zamanda reality TV programlarıyla gerçek savaş görüntüleri arasında, kanal kanal gezdiğim döneme rastlıyor.

Belki de birinci teki! şahısla yazdığım için, Katniss kalbi­me çok ama çok yakın bir karakter oldu. Onun sizin kalpleri­nize giden yolu da keşfedeceğini umuyorum.

En iyi dileklerimle,

Suzanne Collins.
***
Ben bu kitaba 3 yıldız verdim arkadaşlar okumanızı tavsiye ediyorum. Öncelikle okunması oldukça kolay tüm best seller kitaplarının olduğu gibi ancak bu karamsar dünya oldukça iyi yaratılmış. Terör ve genç çocukların birbirini öldürülmesinin bir gösteriye dönüştürülmesini bugünkü realite şovlarından çok farklı bulmuyorum.Bizler her gün izlediğimiz yarışmalarda gazetelerin 3.sayfa haberleriyle beslenip kanıksamadık mı acıyı..

Katniss küçük kardeşinin yerine aday olduğunda aklında sadece onu korumak vardı.Ama içine adım attığı şov dünyası ve çevresindeki korkunç tüketim kendi açlığıyla karşılaştırıldığında inanılmaz boyutlardaydı.Aynı ülkede açlık sınırında yaşayan kendi mıntıkası ve lüksün bolluğuna doymuş kişiler.Onların oyunlara gönderdikleri çocuklarda daha iyi eğitimli ve güçlülerdi ve üstelik açlık oyunlarını sadece bir kişi kazanabilirdi. Katniss yaşayacak mıydı ailesinin ona ihtiyacı vardı ve dahası bu uğurda kaç kişiyi öldürmesi gerekiyordu?

Hiç yorum yok: